19.06.2025

Hermetizm'in 7 Evrensel İlkesi: Varoluşun Gizli Kalmış Temel Yasaları

 “Yaşamın bir anlamı var mı? Hayattaki amacım ne? Ne yapmalı, neye yönelmeliyim?”...

Bu ve benzeri sorular, çoğumuzun zihnini meşgul eden ve kişisel deneyimlerimizden beslenen bir farkındalık sürecinin parçası olarak ortaya çıkıyor. Bireysel ve kozmik kaderi aynı düzlemde anlamlandırma çabamız, tarih boyunca pek çok olguyu birbirine sembolik olarak bağlama eğilimimizi şekillendiriyor. İnsanlık tarihinin önemli arkeolojik keşiflerle yeniden yazıldığı bu dönemde, kadim öğretilere duyulan ilgi de artarak derinleşiyor. Kozmik bütünün içsel işleyişine dair yoğun bir tefekkürün ürünü olan Hermetizm, bu anlam arayışında karşımıza çıkan en köklü ve kapsamlı öğretim sistemlerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Aslanlı Horoskop rölyefi. Kral Mithritades'in taç giyme anındaki (14 Temmuz M.Ö. 109, 19:37) gökyüzünü betimleyen taş kabartma

Kadim öğretilerden biri olan Hermetizm, evrenin işleyişine dair binlerce yıllık bir anlayışı kapsar. Hermetizm, Yunan tanrısı ilahi haberci Hermes ve Antik Mısır tanrısı kutsal bilge Thoth'un bir birleşimi olarak yarı-mitolojik bir figür olan Hermes Trismegistus'un (üç-kere-en-büyük Hermes) simya, maji, astronomi, ezoterik sırlar, felsefe ve teoloji üzerine yazı ve uygulamalarından oluştuğu iddia edilen öğretileri içerir. Bu öğretiler; evrenin doğasına, ruhun yolculuğuna ve bilinçle yaratmanın yasalarına dair derin bilgiler sunar. Hermetika olarak adlandırılan bu yazıların en ünlüsü 11. yüzyıl Bizans dönemi bilgelerinin derlemiş olduğu 17 yazmadan oluşan ve Latince'ye 15. yüzyılda çevrilen Corpus Hermeticum'dur.

Marsilio Ficino tarafından Latince'ye çevrilen Corpus Hermeticum, 1471

Hermetik öğretilere göre gerçekliğin temelinde yatan 7 evrensel yasa vardır. Bu yasaları kavrayan kişinin sadece dışsal evreni değil; kendi iç dünyasını da derinlemesine anlamaya başladığı söylenir.

Hermes Trismegistus: Siena Katedrali zemin mozaiği, Giovanni di Stefano, 1488

1. Zihinsellik İlkesi (Mentalism)

     Her şey zihindir. Evren zihinseldir.

Evrenin temel doğası zihinseldir. Gerçeklik, büyük bir zihnin -evrensel aklın- yansımasıdır. Kendi düşüncelerimiz, duygularımız ve inançlarımızla yaşadığımız deneyimleri şekillendiririz. Bu ilke bize,, düşünce gücümüzle hayatımızı etkileyebileceğimizi hatırlatır.

Simyasal Hayat Ağacı, Wolfgang Kilian, Gravür, 1645

2. Uyum İlkesi (Correspondence)

    Yukarıda ne varsa, aşağıda da o vardır.

Mikrokozmos ile makrokozmos arasında bir yansıma ilişkisi vardır. Ruhsal düzeyde olan her şey, maddi düzeyde de kendini gösterir. Bu ilke, iç dünyamızla dış dünyamız arasında bir bağ kurar. Kendi içsel dengemiz, dış gerçekliğimizi yansıtır.

Mandelbrot Seti (renklendirilmiş çevre ile, 1980)

3. Titreşim İlkesi (Vibration)

     Hiçbir şey durağan değildir. Her şey hareket eder. Her şey titreşir.

Evrenin her parçası titreşim halindedir. Nötrinolardan galaksilere kadar her şey titreşir. Bedenimizin de zaman-mekân düzleminde hücresel bir ritmi vardır. Duygular, düşünceler, sesler ve maddi evrendeki olgular farklı frekanslarda etkileşimdedir. Yaydığımız frekansı düzenleyerek hayat kalitemizi de dönüştürmek bizim elimizdedir.

12 çakralı sistemde bedensel aura katmanları

4. Kutupluluk İlkesi (Polarity)

     Her şey çifttir. Her şeyin bir zıttı vardır.

Aydınlık-karanlık, sıcak-soğuk, aşk-nefret, iyi-kötü gibi zıtlıklar aynı şeyin farklı dereceleridir. Bir şey kendini, öteki şeylerle ilişkisi bakımından tanımlar. Bu ilke algısal çerçeveden, yaşamdaki çatışmaları anlamamıza ve kabul etmemize yardımcı olur. Zıtların ayrışmasında değil, bütünlüğünde dinginlik bulunur.

Hermes'in Asası (Caduceus Mercury's Rod)

5. Ritim İlkesi (Rhythm)

     Her şey akar, dışarı ve içeri. Her şeyin gelgitleri vardır. Her şey yükselir ve alçalır; sarkaç salınımı her şeyde kendini gösterir.

Hayat, döngüsel dengelerden oluşur. Gece ve gündüz, mevsimlerin geçişi, duygu durumumuz… Hepsi belirli ritimlere bağlıdır. Durmaksızın değişim, evreni şekillendirir. Direnmek yerine uyumlanmak içsel dengeyi getirir. Hayatın ritmik iniş çıkışlarına karşı farkındalık ve kabullenme geliştirmemizi sağlar.

Gündüz ve Gece, M. C. Escher, 1938

6. Sebep - Sonuç İlkesi (Cause and Effect)

     Her sebebin bir sonucu vardır. Her sonucun bir nedeni vardır. Hiçbir şey tesadüf değildir.

Evrenin işleyişi nedensellik yasasına dayanır. Her eylem bir tepki yaratır. Yaşadıklarımız, bilinçli ya da bilinçsiz yaptığımız seçimlerin sonuçlarıdır. Bu ilkeyi kavramak, yaşamın kontrolünü elimize almamıza ve sorumluluk bilinciyle hareket etmemize olanak tanır.

Işığın dağılması (Isaac Newton, 1672)

7. Cinsiyet İlkesi (Gender)

     Her şeyde eril ve dişil yönler vardır.

Fiziksel cinsiyetin ötesinde, tüm varoluşta eril (aktif, yönlendiren) ve dişil (alıcı, yaratıcı) enerjiler bulunur. Bu enerjilerin dengesi, yaşamın devamlılığını sağlar. Kendi içimizde bu akışı bütünleştirdiğimizde, potansiyelimiz açılır; hem üretken hem yaratan bilge bir varoluşa erişebiliriz.

Öpücük, Gustav Klimt, 1908

Hermetizm’in bu 7 ilkesi, yalnızca spiritüel bir öğreti değil; aynı zamanda hayata karşı daha derin bir farkındalık geliştirmek için çok yönlü ve katmanlı bir yol açan güçlü bir araçtır. Bu yasalar sayesinde hem evrenin işleyişini hem de kendi içsel doğamızı daha iyi kavrayabilir, dönüşümümüzü bilinçli biçimde yönlendirebiliriz. Hermetizm, evreni ve evrendeki rolümüzü anlamamız için bize anda ve akışta kullanabileceğimiz çok değerli bir şablon sunar.