6.07.2023

Bilincin Akışları ⎜ Biçimler Dünyası, Tinsel Dünya ve Vritti Kavramı Üzerine

Yeni yayında, yedi çakranın her birinde belli bir sayıda bulunan vrittilerden bahsedeceğim. Vritti, Sanskritçe (वृत्ति) "bilincin (düşüncenin) akışları" demektir. Yoga pratiğinde ise, bilinç düzeyindeki kargaşalar ile etkileşimdeki zihinsel farkındalığı belirtmek için yararlanılan bir olgudur. Bilinç, zihindeki bilgilerin kullanılmasına yardımcı olmaktadır. Zihin, nötr durumda sakin ve dingin bir konumdadır. Bu bağlamda vrittiler zihnin karmaşık ortamındaki "dalgalar" olarak da adlandırılmaktadır. Yoga yardımıyla bu dalgalanmaların oluşturduğu seviyeden, zihinsel konsantrasyona geri dönebilmek için beden, zihin ve ruhun yeniden bir araya getirilmesi sağlanmaktadır. Vrittiler, zihne çeşitli his ve duyguları ifade etmesi için alan açan farklı isteklere ve psiko-fiziksel eğilimlere yol göstermektedir. Patanjali'nin yoga sutraları (vecizeleri) yogayı, zihin değişimlerinin sessizleştirilmesi olarak tanımlamaktadır. Bu susturma işleminin merkezinde ise vritti kavramı bulunur. 
Bu yazıda madde alemi ile ilişkili ilk üç çakra (kökgüven, sakralzevk, solar pleksusgüç) ve manevi aleme bir geçiş merkezi olarak kabul edilen kalp çakrasına (→sevgi) giriş yapacağız. Kök çakrada zihin sanki bir kapsülün, tohumun içindedir ve henüz gelişmemiştir. Sakral çakradaki zihin sürüngen beyindir yani ilkeldir, temel faaliyetler refleksler üzerinden otomatik gerçekleşir. Solar pleksus çakrada ise memeli beyni yani daha karmaşık düşünebilen zihne, duygusal beyne evrimleşme söz konusudur. Bu yazının son işlenecek çakrası kalpte ise insan beyninden bahsederiz; yani düşünen, yeni beyinden. Beden, bir zorlama anında eski beyne yani sürüngen ve memeli (duygusal) beynin yönlendirmelerini uygulamaya meyilli olmaktadır; çünkü o hızlı karar verir ve başta daha "az" enerji harcar. Ancak sürecin farkında olarak karar vermek için bol bol pratik yapmak (meditasyon, nefes egzersizleri, yoga vb.) ve yeni beyni de en az eski beyin kadar sıkça kullanmayı deneyimlemek gerekir. 
Bu yazının bir sonuç paragrafı olmamasını tercih ettim. Umuyorum şimdiye kadar okuduğumuz psikoloji kitapları, katıldığımız kişisel gelişim seminerleri, aradığımız yanıtlar, debelendiğimiz çukurlar hep rahatlıkla, kolaylıkla, bereketle geçecek bir hayatın yollarından süzülmekte, içimizdeki ilahi sevgiye doğru akmaktadır... 
Bedende bulunan yedi çakra merkezleri
Her bir çakranın sembolik görselleri üzerinde bulunan lotus çiçeğinin taç yaprakları, o çakraya ait vritti sayısı kadar gösterilmektedir. Bu durumda, örneğin kök çakranın (muladhara) dört taç yaprağı bulunmakta ve dört vritti ile özdeşleşmektedir. İstediğimiz hayatın yaratıcısı olmak, hayata sağlam ve güvenle bağlanmak kök çakra açıklığı ile ilgilidir. Çakralar kapalı olduğunda ise fiziksel, duygusal ve ruhsal semptomlar yaşarız. Vrittiler, vorteksler gibidir ve dolayısıyla bir baş ya da sonları bulunmamakta, döngüsel bir süreci ifade etmektedirler. Düşünce akışlarını susturabilmek için onları sessizce fark edip izlemek ve akıp gitmelerine izin vermek gerekir. Vrittilerle çalışmak, o(u)roboros (kendi kuyruğunu yiyen yılan/ejderha) benzeri gölge yanları kabul etme ve kendi kendini şifalandırma yetisi kazanmakla yakından ilişkilidir.
Dört vrittili kök çakra sembolü
→ Kök Çakra (Muladhara): Kök çakra bolluk ve bereketi için bol bol "... hakkım var." olumlamaları yapılmalıdır. Korkular, kök çakranın kapanmasının kaynaklarındandır. Girişilecek herhangi bir işte "risk sıfır olmalı" algısıyla harekete geçememenin altında yatan korku ve güvensizlik, kök çakra blokajıyla ilgilidir. Korku çok düşük frekanslı bir duygudur. Dört vritti ile ifade bulan kök çakranın rengi kırmızıdır ve elementi topraktır. Bedenimizin potansiyelidir, tıpkı tohumun bir ağacın potansiyelini içinde barındırması gibi. Büyük bir neşe hissetmiyorsak, doğal zevk alamıyorsak, tutkuyu kontrol edemiyorsak, keyfin durması gereken yerde konsantrasyon sağlayamıyorsak vrittiler sağlıklı çalışamıyor demektir. 
Altı vrittili sakral çakra sembolü
→ Sakral Çakra (Svadhisthana): Sakral çakra, refah ve iyi yaşama hissi ile ilgili çakradır. Duyular ve duyusal dünyamızla alakalıdır. Güzellik, haz ve hislerin merkezidir. Zevk ve zevkli seçimlere açılan kapıdır. Uyum ve yaratıcılık vardır. "... bana zevk, bolluk, tatlılık ve güzellik verir.", "bedenimi seviyorum.", "sağlıklı sınırlar koyuyorum." olumlamaları yapılmalıdır. Sakral çakrada, kök çakrada olduğu gibi örneğin karnımı doyurmam önemli değildir, o sırada aldığım haz ve zevk ön plandadır. Bu çakranın elementi sudur. Yani esneklik, yumuşaklık. Sakralde dengeliysek empati kurabildiğimiz için, karşı tarafın psikolojisini anlamaya başlarız. Altı vritti ile ifade bulan sakral çakranın rengi turuncudur; hissetme ve zevk almanın gerçekleştiği alandır. Zevk arama eğilimi (takıntı haline gelmiş aşırı arzu), küçümseme (yanılgı, dengesizlik), kabalık (zarar veren nitelikte kaba davranışlar), dona kalma (gerçeklikten kopma, bomboş kalma, puslu ve fikir üretemeyen zihin), şüphe ((öz)güvensizlik) hissediyorsak sakral çakramız hizada değil ve sağlıklı çalışmıyor demektir. 
On vrittili solar pleksus çakrası sembolü
→ Solar Pleksus Çakrası (Manipura): Güçlü, dayanıklı ve esnek hissetmek bu çakranın doğal ortamında işlediğinin göstergeleridir. Eğer ki gücünüzü tam kapasite kullanamadığınızı, üşengeçlik yaşadığınızı, iradenizin olmadığını hissediyorsanız üçüncü çakrada birtakım sorunlar yaşamaktasınızdır. "Güçlü, kararlı ve amacımın peşinden gitmeye hazırım." olumlaması yaparak düşünce kalıplarınızı yeniden düzenleyebilirsiniz. Bu çakra maddiyatla ilgili son çakradır. Eğer alamadığına inanan, sunulanı kendine revâ ve hak görmediğini düşünen bir yapıdaysanız (özellikle kadınlar) şu sınırlayıcı inancın değerlendirmesini yapmalısınız: "Eril enerjinin, manevi enerji olan dişil enerjiden daha önemli olduğuna mı inanıyorum?" Çünkü öyle ise, verileni kabul edememenin altında yatan bilinçdışı inanış bununla ilgili olabilir. Dişil enerji manevi konularda, eril enerji de maddi konularda güçlü vericilerdir. Solar pleksus, ego ile ilgili çakradır. Çeşitli engellerle karşılaşıldığında esnek olamamak, uyumlu olamamak, eski koşulun hayali ile uyumu geciktirmek gibi sağlıksız durumlar oluşuyorsa bu çakranın blokajı söz konusudur. Almayı ve teşekkür etmeyi bilin ki bolluk ve bereket çoğalarak sizi bulsun. Bu çakranın on tane vrittisi bulunmaktadır, rengi sarıdır ve elementi ateştir. Ego, yani biçimler düzeyinde dengeli yaşayabilmek için bu vrittilerin aydınlattığı yolun farkına varmak gerekir. Biçimler alemi ile ilişkili olduğu için ilk üç çakranın düzenlenmesi için fiziksel hareketlilik şarttır. Spor yapmak da bu çakrayı harekete geçirir. Sağlıklı bir hizalanmada olan solar pleksus çakra ile güçlü, özgüvenli ve planlı şekilde hareket edebiliriz. Şunu hatırlamamız gerekir; biz bedeni olan ruhlarız. Dolayısıyla ilahi olanın özünü kavrayıp beden terbiyesi sağlayabilirsek, kendimizi bedenimizle tanımlama yanılsamasından sıyrılabiliriz. Manevi düzeyde cehalet (tembellik, enerjiyi koruma adına harekete geçmeme), doyumsuzluk (şiddetli özlem, arzu), kıskançlık, ihanet (intikam), utanç, korku (özellikle kaybetme), tiksinme (nefret etme düzeyinde), saplantı (yanılgıyla bağlanma), ahmaklık (bedenin ihtiyaçlarını anlayamamaktan kaynaklı rahatsızlık, gerginlik) ve üzüntü (melankoli) hissediyorsak solar pleksus çakranın sağlıklı çalışmadığının sinyalleridir. Üçüncü çakrada yaşanılan sorunların devâsı ise dördüncü çakrada geliştirilecek olan kabuller ve kalp açıklığıyla dengeye kavuşabilir. 
On iki vrittili kalp çakrası sembolü
→ Kalp Çakrası (Anahata): Kalp açıklığına sahip olmak ve merkezinde kalabilmek çok kıymetlidir. Bu çakrada hissedilen sevgi koşulsuzdur. Ötekilere karşı şefkât geliştirme ve ortamın parçası olma söz konusudur. Ancak bu ego boyutunda bir aitlik değildir. Üçüncü çakrada biz bir obje ya da kişiye bağlanırız, bağımlılık geliştirebiliriz. Kalp çakrası boyutunda ise bütünlük içinde kendi kendimizle ve etrafımızı çevreleyen her şeyle mutlu olmayı başarabiliriz. Sempati duyar ve yargılamadan empati kurabiliriz. Hizmet verme dürtüsü ile sevgiyi çoğaltırız ve bunun için bir karşılık beklemeyiz. Kalp çakrasının on iki tane vrittisi bulunmaktadır, rengi yeşildir ve elementi havadır. Etrafımızı saran boşluk ve atmosferdir. O, içimizdeki sonsuz genişlikteki mabede açılan kapıdır. Şükür ve minnet olumlamalarını tekrarlamak ve omuz/göğüs kafesi/kalp açıcı fiziksel egzersizler yapmak bu çakranın hizalanması için sıklıkla uygulanabilir. Kalp çakrasının on iki vrittileri manevi cehaletten kaynaklı ilahi akıldan uzaklaştıkça olumsuz eğilimler içermektedir. Ayırt edebilme (kararlıca iyiyi ve kötüyü, maddi ve manevi olanı gözetebilme), yeterlik (gayret ve çaba göstererek kendi hayatını şekillendirme, sorumluluk alma), umut (bize rehberlik edececek motivasyonu geliştirebilme), inanç (endişe düzeyinden sıyrılarak), sevgiyle ait olma (manevi düzeyde hizmet sunarak etraf ile sevgi bağı kurma), kendini sevme (gösteriş ve kibir eğilimi olmaması için ilahi olana gönülden teslimiyet), tarafsızlık (doğru yolda gitmek için hataları kabul edip esnek olma), rehâvet düzeyinde kandırma (kendini gerçekleştirmek yerine konfor alanından çıkmama ve depresif olma), tövbekârlık (hatalı olduğunu düşündüğün bir hareket sonrası kendini suçlama), cimrilik (açgözlülük, servet tutkusu), kararsızlık (uzlaşamama), ikiyüzlülük (yalancılık) gibi eğilimler içeren kalp çakrası vrittileri olumlu ya da olumsuz yönelmeleri egonun/biçimler dünyasının görüşünden sıyrılarak sadece ilahi sevgi ile geliştirildiğinde aşılabilir. Böylece mutluluk, barış, uyum, sevgi, anlayış, empati, açıklık, saflık, birlik, şefkat, nezaket ve bağışlama içinde olabiliriz ve daha üst çakraların akışlarını rahatlıkla deneyimleyebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.