29.08.2021

Apartmanlılaştıramadıklarımızdan mısınız? | Apartman kültürüne kıvrımsal bir bakış

Konuya giriş yapmadan önce ufak bir notla başlayalım. Blog yazılarına, belki de sönmeye yüz tutan mizacı gereği, uzun zamandır ara vermiştim. Yazma isteğime ise tabii ki ket vuramadım. İlgilendiğim konular özelinde hazırladığım yazılar, bir ara faydalanılmasını umarak gönderdiğim akademik ortamın derin kuyuları olan hakemli dergilerdeki araştırma makaleleri şeklinde okunmayı bekliyorlar. Bunun yanında; bir de artık nur topu gibi bir doktora tez çalışmam var. 

Akademik yazı yazmanın bana kattığı en basit çıkarım; artık daha kısa cümleler kurmanın önemini kesinlikle anlamış olmam. Dolayısıyla; bu minimalist yaklaşımı hayatımın pek çok alanına da uygulamanın rahatlığını keşfettim. Ama bu yazının konusu minimalizm değil. Bütün bu akademik dilli resmi yazışmalar arasında gene de "bazı konulara" olan ilgim, arşivleme ve paylaşma isteğimin tekrar alevlenmesine önayak oldu. Belki de geçtiğimiz günlerdeki dolunayın etkisiyle (mistisizm katmadan olmaz) nostaljik bir dönüş ile bu yazıyı derlemek istedim.

Gürbüz Doğan Ekşioğlu tarafından yapılmış şehir hayatı ve doğa çelişkisi üzerine bir illüstrasyon

Genellikle mimarlık ile ilgilenen kişilerin başı çektiği, "... apartman ..." temalı hesapların bolluğu devrindeyiz. Dijital platformlardaki ilk örneklerine bir instagram (IG) hesabı üzerinden denk geldiğim, apartmansal arşivleme kültürüne dair artık pek çok derlemeyle de karşılaşabiliyoruz. Bazıları basılı bazıları sanal ortamda toplanan birçok çalışma mimarlık, tipografi, yaşam tarzı, medeniyet gibi başlıklarda hayatlarımıza etki etmeye devam ediyor.

İstanbul'un Erenköy semtinde Taşmektep Sokak'taki farklı dönemlere ait apartmanlar

Dünya genelindeki apartmanlaşma sürecinin tarihsel kökeni de muhakkak önemlidir. Hatta Türkiye'nin pek çok konuda "kopyaladığı" yaklaşımlardaki sorunların ana sebepleri de oradan çıkartılacak derslerde gizlidir. Fakat bu derleme, daha çok Türkiye'deki apartman kültürünün estetik algısına yakın olan uçta. Bu sebeple, aşağıdaki seçkiler üzerinde derinlemesine araştırmalar yaparak, konu hakkındaki hassasiyetler daha özünden kavranabilir.

1800'lü yılların sonlarında başlayan apartmanlaşma süreci, konak mantığından komşuluk mantığına evrilen sosyo-demografik, -ekonomik ve -politik süreçler bağlamında okunduğu takdirde, bugünkü koşullar değerlendirilirken sebep-sonuç ilişkileri daha kolay anlaşılabilir. Örneğin cephelerde kullanılan el yapımı mimari elemanların, hazır yapım pek çok endüstriyel parça ile yer değiştirdiğini sokaklarda ufak flâneur'lükler yaparken bile fark edebiliyoruz. El yapımlarına da yer verilmiyor değil tabii ki; ama hem zaman hem maliyet açısından artık eskisi kadar zanaatkar işlerine rastlamak mümkün olmuyor. 

Göztepe semtindeki (Kadıköy/İstanbul) farklı tekniklerde muhtelif apartman isimleri

Farklı tekniklerde apartman isimleri derlemesi (Kaynak: Apartman Fontları IG hesabından)

Gelelim örneklerimize. İlk başta da değindiğim IG hesabı APARTMAN.FONTLARIApartman isimleri özelinde toplanan fotoğrafların güzel bir arşivi. Apartman yazıları ile başlamışken değerli bir kaynak niteliğindeki başka bir çalışmaya da değinmem gerekir. 3000'i aşan apartman yazıları, tabelaları, işaretlerini fotoğraflayıp, bu eşsiz mimari detayları giriş alanları ile birlikte derleyen Cevdet Mehmet Kösemen'in 'Kaybolan Şehir' isimli eserinden bir podcast yayını aracılığıyla haberim oldu. Bir dönemin el yapımı tabelaları ve zanaatkarlarını ön plana alan bu eser, kentsel dönüşüm altında kaybolmaya yüz tutan şehrin mimari değerlerine de ışık tutar nitelikte. Arkitera'nın ilgili kitap hakkındaki yayınını okumak için de buraya tıklayabilirsiniz.

Nilay Örnek'in hayata geçirdiği projesi ve aynı zamanda ikinci kitabının adı

Nilay Örnek'in çalışması olan "Her Umut Ortak Arar" projesi, tam bir araştırmacı-gazeteci işi olarak karşıma çıkan fevkalade güzel bir derleme. Apartman hafızasını yaşatmak, hatırlatmak, aktarmak için inanılmaz nahif ve samimi şekilde betimlenerek oluşturulmuş bir dijital arşiv kaynağı. Naçizane fikrim, yine de sitenin adının, projenin başlangıç isminden farklılaşıp, evrildiği konumdan beslenerek değiştirilmiş olması yönünde. Bu şekilde çok daha geniş kesimlerde, hak ettiği etkiyi beklenenden daha kısa sürede karşılayabilirdi diye düşünüyorum, özellikle de mimarlık fakültelerinde. 

Cephesinde seramik panolar bulunan Kadıköy apartmanlarından derlemeler (Kaynak: Kadıköy Apartmanları IG hesabından)

Çoğunlukla Modern Mimari eserlerin sergilendiği diğer popüler linkler de Ankara Apatmanları ve İstanbul Apatmanları hesapları ile, benim de yaşamakta olduğum güzel İstanbul semtindeki Kadıköy Apartmanları IG hesabı. Özellikle Kadıköy Apartmanları hesabında da yer verilen ve bölgede gezerken sıklıkla karşılaşılan cephelerdeki seramik/mozaik panolar ise konut yapılarındaki sanatsal öğeler olarak özlenen detaylardan. 

Gain Medya'nın İstanbul Apartmanları serisinden kapak derlemeleri

Bir mobil cihaz uygulaması olan Gain Medya'nın İstanbul Apartmanları serisi de bu bağlamda değinmeye değer işlerden. İstanbul'da inşa edilen ilk apartmanlar, yapıldığı dönemlerden şu anda dönüştüğü işlevlere doğru hikayeler üzerinden anlatılıyor. Ancak bu mini seri; tarihsel, mimari ve kültürel etkiler bağlamında derinlere inmeden, izleyicide daha çok merak uyandırmayı amaçlıyor gibi. 

Bu mini derlemeye, en en en favori Kadıköy apartmanım olan Emin Onat tasarımı Moda'daki Marmara Apartmanı incelemesi ile devam edelim. Henüz o apartmanın içine ya da herhangi bir dairesine giremedim; ama çokça kere fetişist misali apartmanın etrafında gezmişliğim, inceleyip detaylarında kaybolmuşluğum olmuştur. 

Marmara Apartmanı'na ait arşiv ve güncel fotoğrafları derlemesi

Moda burnundaki falez oluşum üzerinde denize üst kottan bakan, eski Moda Palace binasının yerinde konumlanan ve Mimar Emin Onat tarafından Uluslararası Stil'de tasarlanan yapı 1956-1957 yıllarında inşa edilmiştir. Ferit Tek Sokak üzerinde, güncel kapı numaraları 18 ve 20 olan birbirine bitişik iki bloktan oluşmaktadır. Yapı, 20 metreye 30 metre bir taban alanı üzerine oturmaktadır. Ön cephedeki güçlü yatay hatlarla belirginleşen geniş balkon parapetleri, pencere görüşü ile kesiştiği yerlerde metal dikme korkuluklara dönüşerek, salondaki büyük pencere açıklıklarından kesintisiz bir deniz manzarasına olanak tanımakta, adalar istikametine doğru ferah bir görsellik sağlamaktadır. 

Marmara Apt. Giriş Kapısı ve Duvar Mozaikleri (Kaynak: Her Umut Ortak Arar IG)

Apartmanın giriş holünde Ercüment Kalmık'a ait duvar mozaikleri bulunmaktadır. Hitit motiflerinden esinlenilerek oluşturulan desenlerin bir derlemesi yukarıda incelenebilir. Hitit kültüründeki hayvan motifleri ve zamanın teknolojik şartlarıyla işlenmiş eserlerini estetik olarak çok ilgi çekici bulurum. Biraz daldan dala olacak ama; örneğin Anadolu medeniyetlerinden referanslarla oluşturulan Paşabahçe'nin Alacahöyük serisi cam+metal ürünlerinin zarafeti beğendiğim modern zaman ilhamlarındandır (bunu da ufak bir detay olarak burada belirtmiş oldum).

Paşabahçe Alacahöyük serisi cam ve metal alaşımdan ürünler

Lütfi Bey Sokak'ı tarafından bodrum katına inilen bir kapalı otopark ve zemin kotunda bir açık otopark girişi bulunmaktadır. Farklı bloklarında, farklı kat planları ve daire tipolojileri ile çalışılmış binanın 18 numaralı B blokunda her katta 3 odalı tek daire; 20 numaralı A blokunda ise her katta biri 2, diğeri 3 odalı iki daire planlanmıştır. Düşey sirkülasyonu döner merdiven ile çözümlenen binada, orijinal tasarımından farklılaşarak sonradan eklenen bir çatı katı ilavesi bulunmaktadır. 

Düşey sirkülasyon alanları ve sonradan eklenen son kat ilavesi ile dış cephe fotoğrafları

Moda'daki Marmara Apartmanı'ndan sonra, yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu görüp fotoğrafladığım bir başka Modern Mimari konut örneğinden de bahsetmek isterim. Bağdat Caddesi'nin mimari kimliğine katkısı yadsınamayacak büyüklükte olan Melih Koray tasarımı Camat Apartmanı. Kendisi ile yapılan bir röportajında, Bağdat Caddesi'ndeki bina yüksekliklerinin 4-5 katı geçmemesi yönünde bir önerisi olduğunu aktarırken; bu konuda çok uğraşlar verdiğini de belirtmektedir. Dolayısıyla onun tasarımlarının da, cadde üzerindeki kot farklılıklarını da gözeterek benzer yüksekliklerde projelendirilmiş olduğu görülmektedir. Camat Apartmanı, M. Koray'a ait diğer tasarımlarda olduğu gibi ferah balkonlar, şaşırtmalı cephe elemanları, korkuluklar, betonarme çiçeklikler, geniş pencereler, doğal taş malzemeler ve farklı teknolojiler kullanılarak geliştirilen çağdaş mimari elemanlar ile modern bir çizgi ortaya koymaktadır. 

Camat Apartmanı ön ve arka cephe fotoğrafları

Camat Apartmanı'nın yanından geçerken binanın boşaltıldığını, kolon ve perde duvarlarından karot numuneleri alındığını gördüm ve hemen binayı fotoğraflamaya başladım. Şansıma giriş kapısı da açık olduğu için biraz içinde gezme imkanım da oldu. Binadan çıkarken, arabasının içinde bekleyen ve daire sakinlerinden olduğunu söyleyen bir bey; binanın yıkılmayacağını, güçlendirme yapılacağını aktardı; çünkü alınan numuneler sonucunda binanın sağlam olduğu anlaşılmış. Zaten bu konuda M. Koray, pek çok yerde sağlamlık güvencesi vermekteydi. Keşke mimara güvenilip bu talihsiz karot alma işlemi hiç yapılmasaymış.

Yapının en dikkat çekici özelliği binanın ön ve kısmen yan cephelerinde görülen mavi pleksi malzemeden güneş kırıcı elemanlar. Binanın konut olan özgün kullanımından zamanla farklılaşan işlev dönüşümleri dolayısıyla, hareketli olarak tasarlanan güneş kırıcılar yer yer sabitlenmiş ve bu da binanın dinamik bir yaklaşımla tasarlanan cephe görünüşünü sekteye uğratmıştır. Bunun yanında, bazı katlardaki balkonların cam ile kapatılması da aynı şekilde cephedeki durağan görünüme sebep olan önemli unsurlardandır.

E. Savaş ve F. Sarılıcan'a ait Modernin Peşinde isimli yazıdan alınan alan kesiti

Binanın arka bahçesindeki açık otoparka giriş, Tuğrul Bey Sokak tarafındandır. Bina, U şeklinde bir taban alanına oturmaktadır. Bodrum kat ve üzerinde 4 kattan oluşmakta; her katta karşılıklı 2 daire yer almaktadır. Merdiven sahanlıklarında ise minik bir odacığa açılan depo kapıları mevcuttur. Zemin kotunda iki tane dükkan bulunan binaya giriş Bağdat Caddesi üzerinden ve orta akstan gerçekleşmektedir. 

Giriş holü iki kottan oluşmakta ve oldukça ferah tasarlanmıştır. Apartmanın sirkülasyon alanlarındaki zemin kaplamasında yeşil renkli mermer malzeme kullanılmıştır. Giriş holü duvarları kahverengi wash beton olarak bilinen tamburlanmış çakıl taşlarından preslenerek oluşturulan karolarla; diğer alanlardaki duvarlar ise dekoratif dokulu sıva ile kaplanmıştır. 

Giriş holü ve düşey sirkülasyon alanları

Kentsel bellek ve kimlik üzerinde çokça etkisi olan yapıların yıkılacağını düşünmek bile tat kaçıran bir olay. Bir yeri sahiplenmek, aidiyet duygusu geliştirebilmek için o yer ile kurulan bağlar, anılar, deneyimler çok büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla kent dokusu üzerinde yapılacak olan en ufak değişiklikler, insanların güven duygusunu zedeleyebilir; mekan ile kurulan ilişkinin aksamasına sebep olabilir. Her türlü kentsel müdahale, üzerinde önemli fizibilite çalışmaları yapılıp hayata geçirilmesi gereken konular olarak değerlendirilmelidir. 

Yazıyı, günümüz konut sorununa yönelik yapılmış güncel iki karikatür ile sonlandırmak istiyorum. Konut tipolojisi ve pandemi temalı pek çok araştırma, söyleşi, çizime denk gelmişsinizdir. Aşağıda kapalı konut ile ilgili olan soldaki karikatüre Mimarlık Tarihi IG hesabında, diğerine ise sanırsam twitter'da bir hesapta denk gelmiştim. Hayatı, barınma alanlarımızı sorguladığımız bu dönemlerde içinde huzurla ve keyifle yaşayacağımız yerlerde olabilmemiz ümidiyle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.